Genellikle tehlikeli benlerin takibinde kullanılan ve sadece benlerin değil tüm deri lezyonlarının iç yapısını büyüterek ayrıntılı bir biçimde görebilmemizi sağlayan bir cihazdır. Elde edilen görüntüler fotoğraf makinesi, videokamera, iphone/ipad gibi cihazlar aracılığı ile kayıt edilebilir ve belirli aralıklarla takip edilebilirler.
Sıvı azot gazı ile lezyonların dondurulduğu tedavi yöntemdir. Siğil, kondilomlar, seboreik keratoz, lentigolar ve et benleri kriyoterapi ile ortadan kaldırılabilirler. Bu işlem, hastalıklı bölgenin dondurularak tahrip edildiği bir tedavi şeklidir. Uygulama, içindeki -196 derecede donan sıvı azot gazını hastalıklı doku üzerine sprey şeklinde püskürten alet aracılığı ile yapılmaktadır. Tüm tıbbi girişimlerde olduğu gibi bu işlem de bazı potansiyel riskler vardır. Uygulama esnasında ve/veya uygulama sonrasında hafif bir ağrı hissedilebilir. İşlem sonrasında ilk 24 -48 saat içinde uygulama bölgesinde su veya kan toplanması görülebilir. İşlem sonrasında yara yeri infeksiyonu, ciltte renk değişiklikleri, duyu kayıpları görülebilir. Kriyoterapi uygulaması bazen birkaç seans tekrar gerektirebilir. Yara pansumanı gerekebilir. Temel olarak derinin üst tabakası ile alt tabakasının soğuk etkisi ile ayrılması ve tedavi edilen lezyonun su toplaması (bül) oluşturularak atılmasını sağlayan bu tedavi özellikle geniş tabanlı lezyonların tedavisinde kozmetik sonuçları daha iyi olduğu için tercih edilir. Gebelerde ve çocuklarda kolaylıkla kullanılabilir. Ancak koyu tenli kişilerde beyaz leke oluşturabildiği için kullanılması tavsiye edilmemektedir.
Radyofrekans cihazı ile lezyonların keserek ya da pıhtılaştırarak (koagülasyon) tedavi edilmesi yöntemidir. Siğil, kondilom ve et benlerinin tedavisinde çok başarılıdır. Hem saplı hem de geniş tabanlı lezyonlarda klasik elektokoter cihazlarına göre daha az doku hasarı oluşturarak, kabul edilebilir kozmetik sonuç vermesi ve hızlı iyileşme sağladığı için tercih edilir. Pıhtılaştırma özelliği tırnak çekimi gibi kanamaya yol açan işlemlerde kanamayı durdurma amacı ile de kullanılabilir.
Deri lezyonlarının kesin tanısı için hastadan biyopsi(deri parçası)alınması işlemidir. Alınan bölgeye ve lezyona bağlı olarak değişmekle beraber bölgesel uyuşturma yapıldıktan sonra steril vida şeklindeki punch biyopsi aleti ile silindir şeklinde 3-4mm’lik (yarım santimden daha az) doku çıkarılması genellikle yeterli olmaktadır. Alınan parça formol solüsyonu içinde incelenmek üzere patoloji laboratuvarına gönderilir ve mikroskobik inceleme yapılır. Tüm tıbbi girişimlerde olduğu gibi, bu işlemde de bazı potansiyel riskler bulunmaktadır. Bu riskler yara yerinde ağrı, kanama, yara yeri infeksiyonu, iz kalması ve uygulanan anestezik maddeye bağlı allerjik reaksiyonlar olarak sıralanabilir.
Standart Avrupa serisi veya True test ile deriye temas eden kimyasal maddelerden hangisinin kontakt dermatit (temas allerjisi)’e yol açtığını araştıran testtir. Bu işlemde; şüpheli maddeler, yumuşak parafin içinde uygun konsantrasyonlarda hazırlanarak 1 cm çapındaki disklerin üzerine yerleştirilir. Allerji yapmayan bir flaster üzerindeki bu diskler numaralandıktan sonra sırtınıza yapıştırılır. Test yapıldıktan 48 saat sonra test sonuçları hekim tarafından okunur. Eğer bir maddeye karşı allerjiniz varsa o bölge reaksiyon verecektir. Yama testi sonrasında, uygulanan bölgelerde kaşıntı, kızarıklık, ağrı, su toplayan yaralar veya tahriş gelişebilir. Ayrıca bu test sonucunda duyarlılık gösteren herhangi bir madde saptanamayabilir. Çünkü doğada binlerce madde vardır ve test içerisinde bulunmayan başka bir maddenin de size allerji yapma ihtimali olabilir. Test süresince ve test öncesinde 3-4 hafta kadar kortizonlu ilaçlar ve kaşıntı giderici antihistaminikler gibi ilaçlar kullanılmamalıdır. Test süresince banyo yapılmamalı ve terlemeye neden olan aktiviteler ile güneşlenmekten kaçınılmalıdır. Deri yama testi uygulandıktan 48-72 saat sonra değerlendirmelidir.
Tırnak bozuklukları ve tırnak batması tedavisinde tırnağın ya tamamen çıkarılması ya da kısmen çıkarılarak tırnak matriksinin (tırnağı doğuran tabaka) fenol ya da NAOH ile tahrip edilmesi işlemleridir. Tırnak batığı tedavisinde genellikle sadece tırnağın batan kısmı keserek çıkarılır ve tırnağı doğuran tabaka(matriks) tırnak yeniden büyüyüp batmasın diye tahrip edilir. Bu yöntemle tırnak batıklarının tekrar etmesi çok nadirdir. Ancak nadiren işlem yapılan bölgede ağrı, kanama, enfeksiyon ve uygulanan anestezik maddeye bağlı allerjik reaksiyonlar görülebilir.
Tırnak çekilmesinin yapılamadığı kanama bozuklukları, gebelik ve işlem yapılmasına karşı yoğun kaygı duyulması gibi durumlarda özellikle de batık yeni başlamış ise tırnak teli uygulanması hızlı bir rahatlama sağlayarak hasta ve hekime zaman kazandırır. Bu tedavi yönteminin bazı durumlarda tırnak çekiminden önce denenmesi gereksiz tırnak çekimlerini engelleyebilir.
Aşırı terleme kişinin sosyal ve meslek yaşamını olumsuz etkiler ve etkin bir tıbbi tedavisi yoktur. Kırışıklık tedavisinde kullanılan BTX el, ayak ve koltuk altı terlemesinin tedavisinde de başarıyla uygulanmaktadır. Özellikle koltuk altı terlemesinde başarı yüzdesi çok yüksektir.
Kabarık yara iyileşmesinin ve bölgesel kıl dökülmelerinin tedavisinde lezyon içerisine bir iğnesiz enjektör olan madajet aracılığı ile kortikosteroid verilmesi işlemi yara izindeki kabarıklığın azalmasını ve 3 haftada bir 2-3 kez uygulandığında dökülen kılların yeniden çıkmasını sağlar.